- Fakire verilen, daha onun eline geçmeden Allah’a ulaşır.
- Allah ile olduktan sonra, ölüm de ömür de hoştur.
- Sende iyi olan ne varsa dostuna onu ver.
- Tuzağa saçtığın taneler cömertlik sayılmaz.
- Fetihten sonra Fatih Sultan Mehmed halvete girmek, için Akşemseddin hazretlerine ısrar eder. O şöyle öğütte bulunur:
“Bu yolda (yani dervişlikte) bir lezzet vardtr ki, bir kere onu tadınca, artık dünya saltanatı gözünden düşer. Hâlbuki sen devlet umurunu (işleri) gereği gibi yapma ve saltanatı layıkıyla yerine getirmeye mecbursun ve bununla gprevlisin. Sen benim halvetime girersen ahvâl-i alem (dünya işleri) bozulur. Sebep olduğum için, ben de Allah’ın gazabtna uğrartm, kısaca senin derviş olman değil hükümdar olman gereklidir. ”
- Bir mum, diğerini tutuşturmakla ışığından hiç bir şey kaybetmez.
- Bazı insanlar vardır ki selâm verirler ve selâmlarından is kokusu gelir. Bazıları da vardır selâm verirler ve onların selâmından misk kokusu gelir.
- İçteki kiri su değil, ancak gözyaşı temizler.
- Kendini noksan gören kişi, olgunlaşmaya 10 atla koşar. Kendini olgun sanan ise bu zannı sebebiyle Allah’a ulaşamaz.
- Gece uyanık ol, seher vakti Kur’an-ı Kerim oku. Zikrin dâima Hamd-i Hüdâ (Allahü Teâlâ’ya hamd etmek) olsun.
- Dünyevi rahat ve cismani lezzete dayanan veya ubrevi rahat ve ruhani lezzete dayanan iki türlü hayat tarzı vardır. Birincisi, İkinciye nazaran değersiz ve geçicidir. Şu halde ona iltifat etme. Esasen peygamberlere, evliyalara, halifelere rahat değil, cefalar ve müşküller nasiptir. Sen de onların yolundasın, nasibinden elem değil, zevk duy. Herhangi bir insan gibi değilsin, memleketin durumu, senin durumuna tabidir. Bedende görülen her şey ruhun eseri olduğu gibi, memlekette ortaya çıkan her şey de senin eserin olacaktır. Çünkü bedene nispet ruh ne ise memlekete nispetle sultanlar aynı şeydir.
- Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin, karşındakinin anlayabildiği kadardır.
- Nâmahreme (harama) bakma, harama bakmak gaflet verir.
- Yürü, bir an için mezarlıkta sessizce otur. O söz söyleyip şimdi susmuşları gör! Onların topraklarını bir renkte, bir halde görürsün, ama halleri bir değildir ki…
- Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak, hiç aramamak demektir.
- Edepli, mütevazı (alçak gönüllü) ve cömert ol. Cünüp kimse ile yemek yemek keder verir.
- Şunu iyi bil ki safları yaran, her şeyi yenen aslanla savaşmak kolaydır; gerçek kahraman odur ki önce kendi nefsini yener.
- Ne mutlu o kimseye ki kendi ayıbını görür.
- Nice bilginler vardır ki gerçek bilgiden, hakiki irfandan nasipsizdirler. Bu ilim sahipleri, bilgi hafızıdır, bilgi sevgilisi değil.
- Nice kişiler vardır ki dizimin dibindedirler, ama benim için sanki Yemen’dedirler. Yemen’de olan niceleri vardır ki sanki dizimin dibindedirler.
- Balığa, denizden başkası azaptır.
- Kimsenin kalbini kırma. Düşen şeyi alıp (temizleyerek) yersen fakirlikten kurtulursun.
- Kanaatten hiç kimse ölmedi, hırsla da hiç kimse padişah olmadı.
1 reply »