- İnsanlarla güzel dostluk kurmak, aklın yarısıdır.
Yerinde sual sormak, ilmin yarısı; iyi tedbir almak
da yaşamanın yarısıdır. Hz. Ömer - İçkiden sakının, çünkü o bütün kötülük ve çirkinliklerin anasıdır… Aman içkiden uzak durun, vallahi îman ile içki mübtelâsı olmak, asla bir arada bulunmaz. Pek yakında birinin diğerini uzaklaştırmasından korkulur. Hz. Osman
- Sabır iki türlüdür: istemediğin, hoşlanmadığın şeye sabretmek ve sevdiğin, istediğin şeye sabretmek. Hz. Ali
- Birine karşı sabrı kalmadığı vakit, Allah’ın sana ne kadar sabırlı olduğunu düşün. Hz. Ebubekir
- Cennet ile Cehennem arasında bulunsam da hangisine gireceğimi bilmesem, bunu öğrenmeden evvel çürüyüp toprak olmayı isterdim. Hz. Osman
- Duâ, semâ ile arz arasında durur. Rasûlullâh’a
salevât getirilmedikçe, Allâh’a yükselmez. Hz. Ömer - Kendini ıslah et ki, insanlar da sana karşı iyi davransınlar. Hz. Ebubekir
- Şüphesiz Allah Teâlâ, dünyayı, ona meyletmemeniz ve onunla âhiret yurdunu talep etmeniz için yermiştir. Muhakkak dünya fânî, âhiret ise bâkîdir. Fâni olan sizi şımartıp azdırmasın ve bâki olandan alıkoymasın. Siz, bâkîyi fânî olana tercih ediniz! Dünya sonludur, dönüş Allah’adır. Allah’tan korkunuz! Hz. Osman
- Söz sizin ağzınızda olduğu sürece, söz sizin esiriniz, söz ağzınızdan çıktıktan sonra siz sözünüzün esiri olursunuz. Hz. Ali
- Gaybı bilme iddiâsı gibi olmasaydı, beş
kimsenin cennet ehli olduklarına şâhitlik ederdim:
1) Çok çocuk sahibi (olup şükür ve sabır hâlinde)
olan fakir.
2) Kocası kendisinden râzı olan (sâliha) kadın.
3) Mehr-i müsemmâsını (yâni nikâh esnâsında iki
tarafın da rızâsıyla tâyin edilen mehrini) kocasına
tasadduk eden kadın.
4) Baba ve anası kendisinden râzı olan kişi.
5) Günahından (nefret ederek samîmiyetle)
tevbe eden kimse… Hz. Ömer - Kulluk; haram helâl sınırlarını muhâfaza etmek, ahdlere vefâ göstermek, mevcûda rızâ göstermek, olmayana da sabretmektir. Hz. Osman
- Allah, kulunun amelsiz sözünden razı olmaz. Hz. Ebubekir
- Yalancıların başlıca sıfatları şunlardır: önce sana diller döker, birçok şeyler vaat eder, sonra senden vazgeçer, daha sonra da arkandan senin aleyhine birçok şey söyler. Hz. Ali
- En büyük kayıp, sâhibinin âhiret seferi için azık hazırlayamadığı uzun bir ömürdür. Hz. Osman
- Fazla lâkırdıyı terk eden kimseye hikmet
bahşedilir. Fazla (tecessüsle) bakmayı terk edenin
kalbine tevâzû bahşedilir. Fazla yemeyi terk
edene ibâdet lezzeti bahşedilir. Fazla gülmeyi
terk edene heybet bahşedilir. Hz. Ömer - Zalime gelip çatan adalet günü, mazlumun uğradığı cevir ve cefa mihnetinden çetindir. Şiddet son dereceyi buldu mu ferahlık gelir çatar. Bela halkaları tam daraldı mı genişlik yüz gösterir. Hz. Ali
- Duâ, semâ ile arz arasında durur. Rasûlullâh’a
salevât getirilmedikçe, Allâh’a yükselmez. Hz. Ömer - Mazlum’un bedduasından sakının. Hz. Ebubekir
- Amel eden cahil kişi, yoldan başka yerde yürüyen gibidir. Bu yürüyüşü ona, ihtiyacından uzaklaşmaktan başka bir şey kazandırmaz. Hz. Ali
- Bir hayrı kaçırırsan onu yakalamaya çalış. Elde edince de onu geçmeye bak. Daha güzelini yapmaya gayret et. Hz. Ebubekir
- Övünmeyiniz! Hem topraktan yaratılmış hem de toprağa dönünce kendisini kurtların yiyeceği insanın övünmesi neye yarar! Hz. Ebubekir
- Sırlarını ona buna açıyorsan başına gelecek zilletlere razı ol. Hz. Ali
- Mürüvvet; insanın, kendisini lekeleyecek şeylerden kaçınması ve güzellik kazandıracak şeylere yaklaşmasıdır. Fazilet, gücü yettiğinde affetmektir. Hz. Ali