Irkçılık son zamanlarda yeniden ön plana çıktı. Irkçılık, dar anlamda bir kişinin kendini başkasından üstün görmesi olarak söylenebilir. Geniş anlamda ise bir ırka, renge düşünceye ve dine ait olan insanların diğer bir ırka, renge, düşünceye ve dine sahip olan insanlardan kendisini üstün görmesidir. Bu tür düşünceler tamamen yanlıştır. Çünkü hiçbir insan ırkı veya rengi nedeniyle dışlanamaz.
Tarih boyunca en fazla ırkçılığa maruz kalanlar siyahi insanlar olmuşlardır. Katılımla aktarılan ve kendi ellerinde olmayan ten renkleri nedeniyle yüzlerce yıl boyunca aşağılanmışlar ve ezilmişlerdir. Her zaman ikinci sınıf insan muamelesi görmüşlerdir. Özellikle 18. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar Afrika’daki siyahi halk köle olarak kullanılmıştır. Köle olarak kullanılmasındaki en önemli neden ten renginin farklı olmasıdır. Özellikle Avrupalı devletleri, siyahi halkı katletmiş ve onları insan yerine koymamışlardır. 1900’lü yıllarda Güney Afrika Cumhuriyeti’nde yaşayan siyahi insanlar insan yerine konulmamış ve uzun süre vatandaşlık verilmemiştir. Siyahi halkın 1980 yılına kadar seçme ve seçilme hakkı da yoktu.
18. ve 19. dönemde aynı şekilde ABD’de de ırkçılık ön plandaydı. Siyahi insanlar otobüslerde en arkaya otururlardı. O kısım bir perde ile ayrılırdı. Eğer bir beyaz tenli otobüste ayakta kalırsa siyah tenli ona yer vermek zorundaydı. Günümüzde bu uygulama kalkmıştır. İslam dini her zaman ırkçılığa karşı çıkmıştır. Hiçbir insanın görünüşü ve düşünce yapısı nedeniyle başka insanlardan alçak ya da üstün olmasını kabul etmemiştir. Aynı şekilde günümüzde resmi ırkçılık uygulamaları olmasa da ırkçı düşünceye sahip insanlar ayrımcılık yapmaya çalışmaktadırlar.
Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerine bir üstünlüğü yoktu.
Hz. Muhammed
Categories: Ana Sayfa
1 reply »