Kaplumbağalar, dünyanın her yerinde rastlanan hayvanlardan biridir. Kaplumbağalar, masallara bile konu olmuştur. Genelde yavaş hareket etmeleri ile ünlüdürler. Sadece karada yaşamazlar. Aynı şekilde denizlerde ve okyanuslarda yaşayan türleri de vardır. Sırtlarında sert bir kabuk taşırlar. Bu kabuk, onları dış tehlikelerden korur. Özellikle de yırtıcı hayvanlardan korur. Kendilerini tehlikede hissettikleri anda kabuklarının içine çekilirler. 200’ü geçkin türü vardır. Türkiye’de de birçok tür yaşamaktadır. Uzunlukları 1,5 metreyi bulabilmektedir. Ağırlıkları ise 150 kiloya yaklaşmaktadır.

Kaplumbağanın diğer bir adı, “Tosbağa”dır. Sürüngen sınıfında yer almaktadır. İnce ve uzun bir boyna sahiptirler. Aynı şekilde ince de bir kuyrukları vardır. Dişleri yoktur. Sert çeneye sahiptirler. Otobur hayvandır. Etçil olan türleri de vardır. Özellikle bitkilerin yapraklarını yer. Açlığa çok dayanıklıdır. Uzun ömürlüdür. 150 yıl kadar yaşayan kaplumbağalar vardır.

Kaplumbağaların kabukları kendilerini yabancı hayvanlara karşı korumaktadır. Ancak bir durumda kendi hayatlarının son bulmasına neden olabilmektedir. Sırtüstü düştükleri zaman kabuğunun şekli nedeniyle kendisini doğrultamaz. Eğer uzun bir süre sırtüstü bir şekilde durursa ölür. Kaplumbağalar, kavgaları esnasında birbirlerini sırtüstü çevirmeye çalışmaktadırlar. Erkek kaplumbağa, dişi kaplumbağayı çifleşene kadar takip etmektedir. Bu takip uzun yıllar sürebilmektedir. Genellikle yılda bir yumurtlar. Toprağı eşer, yumurtlar ve tekrardan üstünü kapatır. Kaplumbağalar da kış uykusuna yatmaktadırlar. Bunun için de sonbaharın karnını iyice doyurur.