Kemik, omurgalılarda bulunan sert bir dokudur. Vücudumuzun bir kısmı kemiklerden oluşur. Aslında omurgalılar, kemikler sayesinde ayakta durabilmektedirler. En az kaslar kadar önemlidirler. Kemikler, iskeleti meydana getirirler. Anne karnında olan bir bebeğin kemikleri kıkırdaktan gelişir ve esnek bir yapıya sahiptir. Aynı zamanda beyaz bir görünüme sahiptir. Ancak zamanla insan büyüdükçe kemikler sertleşmekte ve iç kısmı sarı bir renge bürünmektedir.

Kemikler, dörde ayrılırlar. Bunlar kısa kemikler, uzun kemikler, düzensiz şekilli kemikler ve yuvarlak kemiklerdir. Bu kemiklerin nasıl bir görünüme sahip oldukları adlarından da anlaşılmaktadır. İskeletteki her kemiğin ayrı bir adı vardır. Kemiğin üçte ikisi mineral kökenli maddelerden oluşmaktadır.

Kemik çok sağlamdır. Bir kemik 9 ton ağırlığa dayanabilmektedir. Aynı zamanda darbelere de dayanıklıdır. Ancak keskin ve hızlı olan bir darbe kemiği çatlatabilir veya kırabilir. Kemiklerin çatlayan veya kırılan bölgeleri tekrardan kaynama özelliğine sahiptir. Kaynama işlemi içerisinden geçen kan damarları sayesinde olmaktadır. Kemik hastalıkları da olmaktadır. Bunlara en iyi örnek kemik erimesidir. Kemik erimesi çoğunluklar ilerleyen yaşlarda, kemiklerin gerilemesi olarak ortaya çıkar.

Kemiği içerisinden sinirler ve kan damarları geçmektedir. Damarların geçtiği iç kısmı ilik denilen bir maddeden oluşmaktadır. İlikler, alyuvar ve akyuvar yaparlar. Kalsiyum ve mineraller, kemikte depolanırlar.