Şiirler

Orhan Veli Kanık Sözleri

  • Bir dağ başı yalnızlığı yaşıyorum yeniden. Dağbaşı yalnızlığı ölümden beter. Hiç kimse aramasa sormasa beni. Sen gelsen yeter.
  • Susmak istiyorum, susmak bugün. Susmak, hiçbir üzüntü duymadan.
  • Gün ışığında hissemize razıydık kendimize hüzünler icat ettik avunamadık.
  • Biliyorum, kolay değil yaşamak; Ama işte biɾ ölünün hala yatağı sıcak birinin saati işliyor kolunda yaşamak kolay değil ya kardeşler ölmek de kolay değil; Kolay değil bu dünyadan ayrılmak.
  • Sıvanmış, boyanmış bir binanın tuğlaları arasındaki harcı göremeyiz. Bina tamamiyetine ancak bu harçla temin ettiği zamandır ki, onu teşkil eden tuğlaları teker teker görmek, onların vasıfları üzerinde düşünmek fırsatını elde ederiz.
  • Ne duruyorsun be, at kendini denize! Geride bekleyenin varmış, aldırma.
  • İşim gücüm budur benim, Gökyüzünü boyarım her sabah, Hepiniz uykudayken. Uyanır bakarsınız ki mavi.
  • Bilmediğim bir maceraya, çok büyük bir maceraya atılmak istiyorum. Aşk filan zannetme. Katiyen değil. Aşkla beraber kendimi de dünyayı da unutmak istiyorum. İstiyorum ki dünya da beni unutsun. Sefil olmak, perişan olmak, sürünmek hiçbiri bir şey değil. Ölmek de hiçbir şey değiştirmez.
  • Sevdaya mı tutuldum?
  • Sıvanmış, boyanmış bir binanın tuğlaları arasındaki harcı göremeyiz. Bina tamamiyetini ancak bu harçla temin ettiği zamandır ki, onu teşkil eden tuğlaları teker teker görmek, onların vasıfları üzerinde düşünmek fırsatını elde ederiz.
  • Öyle bir zamanda gel ki, vazgeçmek mümkün olmasın.
  • Bir dağbaşı yalnızlığı yaşıyorum yeniden. Dağbaşı yalnızlığı ölümden beter. Hiç kimse aramasa sormasa beni. Sen gelsen yeter.
  • Soruyorsun: “Hep benim yanımda yaşamak imkanı olsa yaşar mısın?” diye. Bu suali yersiz buldum. Mesela şöyle sorsaydın daha doğru olurdu: “Benim yanımda yaşamaktan başka bir istediğin var mı?” Cevabım da böylelikle sualin içine girmiş olurdu.
  • Gemiler vardı limanda gemiler. Her biri yeni bir ufka gider.
  • Yanlış işler görenler bile o işleri memleket sevgisiyle göɾdüklerine inanırlar.
  • Bilmezler yalnız yaşamayanlar, nasıl korku verir sessizlik insana; insan nasıl konuşur kendisiyle; nasıl koşar aynalara, bir cana hasret, bilmezler.
  • Ben ki her akşam yatağımda onu düşünüyorum, onu sevdiğim müddetçe yatağımı da seveceğim.
  • Canım benim; Bilir misin “canım” dediğimde içimden canımın çıkıp sana doğru koştuğunu duyarım hep.
  • Bu arada kaç defa rüyama girdin. Bazen iyi, bazen fena. Ama ne olursa olsun, hepsi, içimin senden uzak kalamadığına delalet ediyordu. Hiç merak etmedin mi?
  • “Asma suratını” deme be kadın , Ne değişir ? Yine , İstanbul’daki asma köprüler gibi , Asma gülücükler iliştiririm yüzüme ; Ve gözlerimin altından binlerce Marmara akıtırım… Şu Orhan Veli’ninde alacağı olsun… Serde erkeklik varmış; ağlanmazmış.
  • Beyaz bir ay doğuyor, fıstıkların arkasından Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
  • İstanbul’u dinliyorum.
  • Yanlış işler görenler bile o işleɾi memleket sevgisiyle göɾdüklerine inanırlaɾ.
  • Aşk, benim için de, benim gibiler için de, biraz fazla. Fazla güzel bir şey. Ne uçmak geliyor elimden, ne de ötmek. Her şeyden önce yiyip içmeye ihtiyacım var; halbuki, aşık olursam yiyip içemem.
  • Duyduğum yoktu ne vakittir Güvercin sesi, kumru sesi, pencerede; İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir? Nedir bu yosun kokusu, Martıların gürültüsü havalarda; Nedir? Yolculuk olmalı, yolculuk.
  • Sokakta giderken, kendi kendime gülümsediğimin farkına vardığımda, beni deli zannedecekleɾini düşünüp gülümsüyorum.
  • Yüz kelimelik bir şiirde yüz tane güzellik arayan vardır. Halbuki bin kelimelik bir şiir bile bir tek güzellik için yazılır.
  • Ben ki her ɑkşɑm yɑtɑğımdɑ onu düşünüyorum, onu sevdiğim müddetçe yɑtɑğımı dɑ seveceğim.
  • “Aklımdan çıkmıyorsun” dedim, başka türlüsünü yorgunum anlatmaya.
  • En delikanlı mevsimdir kış… Yüzüne yüzüne vurur yalnızlığını.
  • Ben bir ömür göz yaşı hapsine mahkum edilmişken, senin gerçek sandığın sahte aşklarla, gülümseyecek olan gözlerin beni her gün bir kat daha öldürüyor.
  • Pencere, en iyisi pencere; geçen kuşları görürsün hiç olmazsa; dört duvarı göreceğine.
  • Seyahat edildiği zamanlarda Yıldızlar konuşur. Söyledikleri şeyler ekseriya hüzünlüdür.
  • Bakakalırım giden geminin ardından; Atamam kendimi denize, dünya güzel; Serde erkeklik var ağlayamam.
  • Çok hakkın var üstümde helal etmezsen, kul hakkı bu, şaka değil eğer helal etmezsen, dua etmeyi bir yana bırak, camiye gidip Allah’ın halısına bile basamam utancımdan.
  • Boş konuşan insan çana benzer, içi boş olduğu için çok ses çıkartıɾ!
  • Şeytan diyor ki: ‘Aç pencereyi; Bağıɾ, bağıɾ, bağıɾ; sabaha kadar.
  • Sıvanmış, boyanmış bir binanın tuğlaları arasındaki harcı göremeyiz. Bina tamamiyetini ancak bu harçla temin ettiği zamandır ki, onu teşkil eden tuğlaları teker teker görmek, onların vasıfları üzerinde düşünmek fırsatını elde ederiz.
  • Oysa kahve içmişliğimiz vardı… “Bu ne hatır, gönül bilmezlik” diyemedim.
  • Çok hakkın var üstümde helal etmezsen, kul hakkı bu, şaka değil eğer helal etmezsen, dua etmeyi bir yana bırak, camiye gidip Allah’ın halısına bile basamam utancımdan.
  • Hiç merak etmedin mi? Belki hasta oldum. O takdirde bana bir iki satırlık bir şey daha yazabilirdin. Hani son günlerde bunu da beklemedim değil. Seni kendime karşı biraz daha alakalı görmek herhalde hoşuma gidecekti. Ama ne yapalım, hisler zorlanmaya gelmez. Karşılıklı duygularımızın samimi olması daha iyi.
  • Duyduğum yoktu ne vakittir Güvercin sesi, kumru sesi, pencerede; İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir? Nedir bu yosun kokusu, Martıların gürültüsü havalarda; Nedir? Yolculuk olmalı, yolculuk.
  • En iyi savaşı olan sömürgeciliği kullanır insan. Ağlar bazıları, bazıları gülerek yapar bu işlemi, hem de kime güldüğünü bilmeden. Aldatır ya sanır ki karşıdaki yedi yalanı, aslında ta kendisidir aldatan insanı.
  • Hatırlayacaksın beni gözlerin yaşla dolu. Güzelliğin yalnız mısralarımda kaldığı gün.
  • Yaşamak kolay değil ya kardeşler, ölmek de değil; kolay değil bu dünyadan ayrılmak
  • Biz, tanımadığımız o büyük sınıfın, o fakir sınıfın adamıyız ama tanımadığımız için de onlardan, onların hayatından bahsedemeyiz. Üstelik tehlikeli bir iş o. İnsana sol diyorlar, komünist diyorlar. İyisi mi, bir yazar hep suya sabuna dokunmayan yazılar yazmalı. Ben de öyle yapacağım.
  • Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Göz yaşlarıma, ellerinizle?
  • Kimileri derler ki intihar bir irade işidir. Ben buna inanmıyorum. İntihar bir iradesizliktir. Dünyadaki güçlükleri yenebilen, o iradeyi gösterebilen kimse kolay kolay ölüme razı olmaz. Ölüme razı olan, hiçbir şeyle cedelleşmeyen, bu savaşta bütün ümitlerini kaybeden kişidir. O ümitleri kaybetmek için de, insanın, kendisini dünyaya bağlayacak hiçbir şeyi olmamalı. Ne para, ne pul, ne aşk, ne muhabbet, ne şeref, ne namus.
  • Seni tanımasaydım hayatımda böyle bir aşk bulunmasaydı, hayatım ne kadar bir boş hayat olacaktı. O boşluktan yalnız kendi içimdeki sevmek kabiliyetiyle kurtulamazdım. çünkü hiç kimseyi seni sevdiğim kadar sevemezdim. Hiç kimseyi ne senin kadar güzel, ne senin kadar iyi, ne senin kadar mükemmel, ne de senin kadar kendim için buldum. Bu kelimeler duyup düşündüklerimi o kadar adileştiriyor ki tasavvur edemezsin.

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.