Lillâhilhamd verildi İslâm’a
Şevket-i lâilâheillallâh
Gayrı edyâna olmadı hâsıl
Şöhret-i lâilâheillallâh
Su gibi her yere akmaz kimi görse ana bakmaz
Sabî-veş kışra aldanmaz selâmetle lübâb ister
Kâf-ı nahvette afârît-idi abdâl-ı Kureyş
Mu’cize zencîresiyle gör nice teshîr eder
Yolum sedd eyledi ağyâr kılıp gurbette işim zâr
Elim tut lutf ile kurtar şefâat yâ Resûlallâh
Derdimi bilmedin zâhid bana rahm etme sefâhattir
Derûnuma nazar etsen gam-ı yâr-le melâlettir
Bülbüli gör nâlesin artırdığınca ol garîb
Günleyip gül-zârını bir hâr ile i’zâr eder
Bahr-i ilminden anın bir katreye vâsıl olan
Câh-ı kalbinde maârif zemzemin tefcîr eder
Devlet ol başın ki şer’ini edendir reh-nümâ
Havf-ı a’dâdan ne gam ana ki sensin pîşvâ
Öyle bir Sultân-ı a’zamdır ki Fahr-ı kâ’inat
Anın için halk olundu bu cemi’-i ka’inat
Ümmeti vü çâkeridir âsuman üzre melek
Rûy-ı arzda nev’-i ins ü cinn ü eşcar u nebât
Her nebâtı selsebil-i cennet idi gûyiyâ
Dest-i pâkinden içerdi teşneler âb-ı hayât
Bir işaretle felekde mâhı etmişdi dü-nîm
Var idi her parmağında nice dürlü mu’cizât
Ey Selâmî hürmetine afv eder Mevlâ seni
Cümle ahvâlinde olsa nice yüzbin seyyiat
Usanıp tumturâkından geçer tâk-ı revânından
Uçup bâğ-ı tarâvetten hemîn genc-i yebâb ister
Kadriyâ târîh-i fevtini dedim
Nüh felek Şems’i tulundu nûr ile
Tâlibâ ko gafleti şevk ile gir tâatına
Zevk-i dîni duymayan îmâna olmaz âşinâ
Deyicek düşmenlerin (yâ leytenî küntü türâb)
Senden umarlar şefâat evliyâ vü enbiyâ
Seyf-i aşk ile şehîd eyle Hudâyâ Şemsî’ni
Gelmesin âhir nefeste ol kuluna irtisâs
Kafeste kuş gibi zindân-ı âlemde olup Şemsî
Halâs oldukta mahbesten cenâbından meâb ister
Çün işâret kıldı ol mahbûb-u Hakk
Parmağîle ay oldu iki şak
Dikti hurmayı hem ol şâh-ı cihân
Diktiği saat yemiş verdi hemân
Saltanat mansıbını vermeğe çok minnet eder
Hân-ı fazlında zübâb olmağa hakan seni
Girme meyhâne-i aşk içre ki nâ-mahremsin
Kanlı yaşın mey olup yüreğin olmazsa kebâb
Nev-be-nev şakku’l kâmer esrârını işrâb eder
Çarh-ı dilde mâh-ı tâbân-ı dehân-ı Mustafa
Gerçi sidre müntehâdır kaddine nisbet değil
Nass-ı mi’râc zîrâ andan geçtiğin tezkîr eder
Dili zeyn eyleyip anın adın
Bu gönül içre bulasız dadın
Çalınır çünki arşta durmadın
Nevbet-i lâilâheillallâh
Ben kim olam ki eğeyim sana baş
Hâzı’ oldu yolunda cümle rikâb
Li-maallâh tûrına ağdıkta sen şâh-ı rüsul
Tûr-ı Sînâ’da Kelîm eyleye kûteh suheni
Kapından özge yok kapum tapundan özge yok tapum
Bu dem geldim bilip suçum şefâat yâ Resûlallâh
Şemsî bilip aczini eder nuûtından sükût
Lîk dil müftîsi andan men’ ile tahzîr eder
Tâ nûr bula rûy-ı zemîn ü mûcid-i âlem
Eflâki senin şânın için eyledi inşâ
Dâmen-i mahmilini etti temessük Şemsî
Dilde i’zâr-ı hezâr boynuna takmış reseni
Aça gaflet gözünü nice bir aldar seni hâb
Kâr-bân menzile irdi duruban eyle şitâb
Merkebin çünki zaîftir edegör bârî sebük
Maksadın çünki baîddir alıgör zâd-ı sevâb