Ana Sayfa

ŞİKAYET-NAME / FUZULİ

Selam verdüm, rüşvet degüldür deyü almadılar, hüküm gösterdüm, faidesüzdür deyü mültefit olmadılar. Egerçi görünürde itaat eder gibi davrandılar, amma hâl diliyle bütün suâlüme cevap verdiler.

Dedüm: “Ey arkadaşlar bu ne hatalı iş ve bu ne çin-i ebrudur?

Dediler: “Bizim devamlı âdetümüz budur.”

Dedüm: “Benim riâyetimi gerekli görmüşler ve bana tekâüd berâtı vermişler ki evkaftan her zaman nasipleneyim ve pâdişâha gönül rahatlığıyla dua kılam.”

Dediler: “Ey miskin sana zulmetmişler ve sana gidiş geliş sermayesi vermişler ki, sürekli bî-fâide mücadele edesin ve uğursuz yüzler görüb sert sözler işitesin.”

Dedüm: “Berâtumun gereği niçün yerine gelmez?”

Dediler: “Zevâiddür, husulü mümkün olmaz.”

Dedüm: “Böyle evkaf zevâidsüz olur mı?”

Dediler: “Âstânenin zarurî masraflarından fazla kalursa bizden kalır mu?”

Dedüm: “Vakıf malını fazlaca kullanmak vebâldür.”

Dediler: “Akçemizle satın almışuz, bize helâldür.”

Dedüm: “Hisâba alsalar tuttuğunuz bu yolun fesadı bulunur.”

Dediler: “Bu hesâb, kıyamette alınur.”

Dedüm: “Dünyada dahi hesap olur; zîrâ haberin işitmişüz.”

Dediler: “Andan dahi korkumuz yokdur, kâtibleri razı etmişüz.”

Gördüm ki soruma cevâbdan başka nesne vermezler ve bu berât ile ihtiyacımı gidermezler, çaresiz mücadeleyi terk kıldum ve ümitsiz ve mahrum bir şekilde kuşe-i uzletime çekildüm.

FUZULİ’NİN BÜTÜN ŞİİRLERİ

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.