Etiket: Arif Nihat Asya Şiirleri

Tanımadı Şiiri – Arif Nihat Asya

Türküm müjdeydi ülkeyeGezdim söyleye söyleyeBir gün söylemedim diyeTürküm beni tanımadı Onlar bacım,onlar ağamOnlardır sevincim tasamAhmet’im, Mehmet’im, Suna’mGüllü’m beni tanımadı Elimde doğmuş kuzularBir gün benden soğudularSordum ne oldunuz ne varSürüm beni tanımadı Daha dün sözleştik şurdaDüğün hazırladım YurdaEller beni tanıdı daSözlüm beni tanımadı Yine sizinleyim dedimNasılsam öyleyim dedimÇıkıp ta […]

Kanatlar Şiiri – Arif Nihat Asya

Yaşamaktan mı yorgunum, bilmemSeni günlerce beklemekten mi?Yine yoldan geyik geyik sekişinGün sönerken mi, ay batarken mi? Söyle:Memnun musun uzaklardaYuvan aydın gönülcüğün şen mi? Yine kalsın mı, dizlerimde başınYine koynumda can çekişsen mi…Kim sorar,ey hayat,kim düşünürKi vakit geç mi yoksa erken mi? Söyle:Memnun musun uzaklardaYuvan aydın gönülcüğün şen mi? […]

Kubbeler Şiiri – Arif Nihat Asya

Dün başlar seferber, eller seferber;Kurşun eritildi, mermer çekildi.Bunlar, bu kubbeler, bu minarelerAkçayla olacak işler değildi. Böyle bir gemide yendi suyu NUH.Ve bu yelkenlerde kanatlandı RUH. Taşıtıp kalyonla pırlanta, inciAbide haline koydu sevinciGergefle işleyip bir inci sultanKi çiçek verirdi saksıya koysan, Bulabildinse ey yolcu yeriniHepsinin alnında altından bir ay.Seyret […]

D-III Şiiri – Arif Nihat Asya

Yatırırken bu sedef kakmalı şimşir beşiğeNeyle kundakladılar Hazret-i Mevlânâ’yı? Perdelerden taşırıp neyleri çığlık çığlıkNeyle kundakladılar Hazret-i Mevlânâ’yı. Bir, ipekten ve köpükten yaratılmış yumuşakTüyle kundakladılar Hazret-i Mevlânâ’yı. Kıyılardan, ovalardan dererek inciyle,Çiyle kundakladılar Hazret-i Mevlânâ’yı. Gece, mehtâbı elekten geçirip kirpiklerAyla kundakladılar Hazret-i Mevlânâ’yı. Mesnevî’sinde bir altın lüleden nûr akıtıpÖyle kundakladılar […]

Dağlar Şiiri – Arif Nihat Asya

Çekmece’den Maltepe’den ileriGitmemiş Sâdâbâd çelebileriAlem tepesine Alemdağ derler…Böyle bilmiş böyle yazmış eserler. Dağlar var karanlık, dağlar var beyaz.Korka korka eteğinden öper yaz;Ağrıdağ, Babadağ, Gâvurdağ, IlgazKubbelerdir…dolaşır, aşılmaz. Tendürük’te, Kop’ta Palandöken’deKurtların payı var gelip geçende…Ki alırlar vermek istemesen de! Dağlar var, tahtından inmeyen sultanDağlar var, yapılmış bundan, buluttan…Dağlar var ki […]

Dağlara Şiiri – Arif Nihat Asya

Doruk beyaz, dere mavi;Etekler, yeşil çuhadan..Dağlar, koskoca dünyayıİkiye böler ortadan…Ki nesi kalır dünyanınDağları çeksen aradan? Kartal, süzülür yuvadan;Yuvası vardır kayadan.Dağlarda kartopu diyeBirbirine ay atanKızlar… ki dudakları al…Alları, değil boyadan. Dağ uykulariyle mahmurYüzlerini, gün doğmadan,Seyrederler, ya suyun yaAyın tuttuğu aynadan. Yaratırken şu dünyayıYeri, göğüyle yaradan,Dağı sahiden yaratmış,Geri kalanı şakadan!Kurtlarına […]

Yollar Şiiri – Arif Nihat Asya

Varsın biraz da yollar çeksin benim cefamıArtık verin çocuklar, artık verin asamı!.Bir başka kâinata, bir başka yurda yol var;Siz örtünün garipler siz örtünün abamı!Yorgun düşüp uzandım altında asumanın;Gölgende buldum ey dal bir anne ihtimamı.Şahane manzaraydı dünya sınırlarındaBir kubbenin rüku’u, bir zirvenin kıyamı. Yükseklerinde ömrün dağlar, sular kovuklar:Yükseklerin diliyle […]

Tanımak Şiiri – Arif Nihat Asya

Türküm müjdeydi ülkeyeGezdim söyleye söyleyeBir gün söylemedim diyeTürküm beni tanımadı! Onlar bacım, onlar ağamOnlardı sevincim, tasamAhmed’im, Mehmed’im Suna’mGüllü’m beni tanımadı! Kalkacaktı yokuş-inişTaşlar verecekti yemişBir ölçü tutturdum genişÖlçüm beni tanımadı! Hayal değil hakikattımDağ yardım, kayalar attımElinde küskü Ferhat’tımKüsküm beni tanımadı! Döndüm dolaştım vatanıGördüm gözettim her yanıÖrttüm açıkta yatanıÖrtüm beni […]

Arif Nihat Asya Şiirleri

SAÇ SEN D-III SENİ DUA AĞIT AĞRI HİSSE MAVİ NAAT MARŞ ANNE FIRAT KATİL ŞEKER GERİCİ YOĞUZ İKİZLER VATAN SAN’AT ONLAR YİĞİTİM BAYRAK DÜŞLER ÖPMEK YOLLAR DAĞLAR TEPELER TANIMAK GÜZELLİK DAĞLARA KUBBELER İNANMAK TANIMADI VAN GÖLÜ KANATLAR BALIKLIGÖL MİSAFİRLER ÜLKÜCÜLER ALPARSLAN AYAK İZLERİ BAŞÖRTÜSÜ FETİH MARŞI AFF-I UMUMİ […]

Onlar Şiiri – Arif Nihat Asya

Nerde kaldı o anlar ki,Analar kurt doğururdu,Hilkat insan çamurunuDestanlarla yoğururdu. Nerde o yiğitler ki gürSesleri ülkeyi bürür,“Yürü!” dese dağlar yürür,“Dur!” dese kalpler dururdu? Yurda, baş dedikleri birAğır adakla geldilerVe şu bayraksız dünyaya,Bayrakla geldiler. Kopardılar ayı gökten,Bir ipek dala astılar…Yurt dediler, gölgesineAyaklarını bastılar. Yeryüzünün göbeğindeKuruldu Kurultayları…Günleri sönmek bilmedi,Yere düşmedi […]