Etiket: Hilmi Yavuz Şiirleri

Doğunun Bebekleri Şiiri / Hilmi Yavuz

doğunun bebeleri taş bebekdeğildir; say ki onlara cefaince yaralı bir gömlekve ninniler en çok akşamları zorsay ki onlar ağlarken lorsay ki gülerken çökelek doğunun bebeleri taş bebekdeğildir; yaşmaklı Siirt’ikınalı Van’ısılayla gerdeğe girercesinegeçip gurbetin çobanıölüm, güz üşüşür yüzlerineay, gecenin şark çıbanı doğunun bebeleri taş bebekdeğildir; acıyı trahom,gündüzü emekgülüyse bir […]

Lavinia İçin Sonnet Şiiri / Hilmi Yavuz

sana da yas yaraştığı söylenir, öyle değil!..birden bir dal kırılır, hani düşer ya suya,sen o akarsusun…akma!..kendine eğil,orda gördüğün dalı, ey solgun lavinia,sanki tanır gibisin…belki eski yerindengöçmüş bir yaz sözünde unutulan zakkumuusulca büyüttündü, akarak ta derinden; anımsa, öpüşlerdeki taşı, çakılı, kumu… nerde bir yaz olduysa o dalı taşır şimdi;ah!al […]

Hilmi Yavuz Sözleri

İnsan bir başına mutlu olabilir; ötekine bağımlı değildir mutluluk. Şair! Kalbin ve sevdanın işçisi misin? Öylece durur muyduk, ikimiz gibi? Dâima birlikte olurduk hüzünlerde… Hatırlamak görmek değil midir biraz da? O kadar yaralıyım ki, ölemiyorum bile… Öylece durur muyduk, ikimiz gibi? Dâima birlikte olurduk hüzünlerde… En büyük ihtiyacımız, […]

İnançsız Şiiri / Hilmi Yavuz

Açılır gecesi inançsızlarınTanrı sarı bir çiçektirOrmanın içinden atlılarGeçerken çocuklar ölecektir Denizin gözlerinden tuzluBir sıkıntı vurur karalaraUzakta olduğumuzu köprülerdenAtlar nereden bilecektir Mavi kuşlar çiziyor biriEli değdikçe camlarınaAvcılar doğrultup namlularınıNasılsa bir bir düşürecektir Yorgun yıkılmış ölüBir yaz büyütür karnındaSoyunup toprağa yatıncaKadınlar göklerle sevişecektir Açılır gecesi inançsızlarınTanrı sarı bir çiçektirOrmanın içinden […]

Beyazid Paşa Şiiri / Hilmi Yavuz

gün akşamlıdır devletlimelbet biz de ölürüz gözüm hep o asılmışta kaldı sanki karanfil zülfünü dökmüş deşimşir topuzlu bir gürzindirilmiş gibi tanyerinekanlıydı kartal kanadıbir tarikat değneği gibipürüzsüz ve düzbir beden, asılmış gözüm hep onda kaldı susan yazdı, konuşan güzusuldu, uzundu denizin boyusanki tüy bacaklı bir tazıya da kırmızı ve […]

Kurma Şiiri / Hilmi Yavuz

Döner kapılardan girip çıkardıTıka basa kuşla dolu bir adamHa dese ölümsüz olacakken tamTezgah kurup kuşbazlığı yeğledi Yemeyip içmeyip cimri kerataHabere bir açlığı biriktiriyorGün aşırı gömlekler diktiriyorAlmaz oldu nişanları ceketi Ya iğreti ya bayramlık bilinmezYüzünü herkeslerden gizlediMermer anıtlara hayranlığındanAğzı acık bankaları gözledi Zarif duyarlıklar mi, o eskidendiKuşbazlığın envâını denediMetelik […]

Koç Salih Şiiri / Hilmi Yavuz

ey can huması, bize bu ruzigardanbir sayfa okur musun?sen umuda bak ve onu güzel eyle ey tanyerini kızıl bir harmaniyeyseboydan boya örten uzun bedevibize altın lengerlerde ölümsünsonra bir dudağı yerdeve bir dudağı gökte bir devisanki sen doğurmuşsungibi acıyan memelerlebizi emzir gün döner, ay ırılır, ey can humasıbize bu […]

Ay Doğar Şiiri / Hilmi Yavuz

ay doğarbir ay doğar umarsız gözlerindenbir ay batar bedir allahkaranlıklar bir silâh kahrı gibi oturur yüreğimeiflah olmaz bir silâh ya kara bir kırbaç gibi vur beni küheylânlaraya beni öldür allah dünyadanerede olursa olsun dünyadasenin umarsız gözlerinkanlı bir avuç zehirbir de yangınlı yaz akşamlarıyla bir gelirya da senin umarsız […]

Eylül Şiiri / Hilmi Yavuz

eylül! daha çocukluğumdanberi size bakardım benbir yazın azalmakta olansözcüklerinden nasıl daansızın sökülürdünüzbahçelerle ve küldolardı içim…eylül! eylül! kırılgan mevsim!cam hançeri güzündağılırdı kalbimdebirden gecenin ve gündüzünperdesiyle örtülürdünüztenhâyla ve tüldolardı içim…eylül! eylül! unuttum sizidağ kızarır yol sararırdıve ben dönüşlere bakardımo amanvermez belleğinparamparça güldüğüydünüzaynalarla ve güldolardı içim…eylül! HİLMİ YAVUZ BÜTÜN ŞİİRLERİ

ANNEM VE AKŞAM / HİLMİ YAVUZ

Bir kapı açıldı, ansızın, baktık: akşam!.. kimse benzemez oldu kendine; kimbilir ne kadar hüzünlü artık, bir odadan ötekine geçmek bile… Sen neysen o kadarsın, ey akşam! annem içini çekiyor kimi ansa; ürkü!.. biri ansızın bir gül koparsa; şimdi uzak olandır neye ulaşsam… Ah, akşamdan bile ürküyor çocuk; her […]