Etiket: Şiirleri

Şehir Gazeli / Mehmet Akif İnan

Her eylem yeniden diriltir beniNehirler düşlerim göl kenarında Ey deprem gel yetiş bu şehirlerinDoğayı çarptıran konumlarına Doğ ey güneş erit taştan adamıVe kurut taşları diken elleri Babamın gölgesi koruyor beniOh ne güzel şehir bu eski şehir Dönüştür ey kalbim bahçeli eveAnlamı ezen o makinaları Kurtuluş haberi olsun dünyayaAyırma […]

Ayrı Düşmüş Sevgililer Şiiri / Louis Aragon

Bir garda tıpkı sağır ve dilsizler gibiAcıklı bir dil konuşarak gürültünün koyulaştığı yerdeGarip hareketler yapıyor ayrı düşmüş sevgililerKışın ve silahların beyaz sessizliğindeVe gecelerin bakarasında oluşmaya geldiği vakit yenidenDüş onun ateş parmakları bulutlarda kesişirseNe yazık ki demir kuşların üzerine olurBu tarlakuşu değil Ey yabanıl Romeo’larVe bülbül de değil cehenneme […]

Bir Işık Yalımı Şiiri / Mehmet Akif İnan

Gözlerin kalbime değmeden önceİstanbul o kuşlar acep nerdeydi Deniz ki dilimin lügat kitabıŞarkılar kardeşim onlar nerdeydi İçimde sürekli yağmur bulutuOrmanlar nehirler güller nerdeydi Bir ışık yalımı parmaklarındırAnamın kızımın eli nerdeydi Ülkemin çığlığı her saat ziliNerde ortadoğu savaş nerdeydi Gözlerin kalbime değmeden önceAcılar gülüşler düşler nerdeydi MEHMET AKİF İNAN […]

Yaşamak Kasideleri Şiiri / Nazım Hikmet Ran

Dağıldı birdenbirealnına düsen saclar.Birdenbire toprakta bir şeyler kımıldadı.Bir şeyler konuyorkaranlıkta ağaçlar.Çıplak kolların üşüyecek. Uzaklardagöremediğimiz bir yerdeay doğuyor demek.O daha yapraklardan inipsenin omsuzunu aydınlatarakgelmedi bize kadar. Rüzgar çıkar ay doğarken.Ağaçlar konuyor.Kolların üşüyecek. Yukardankaranlıkta kaybolan dallardanbir……….………. NAZIM HİKMET RAN BÜTÜN ŞİİRLERİ

Kin Şiiri / Emin Bülent Serdaroğlu

Göster sema-yı mağribe yüksel de alnını, Dök kalb-i saf-ı millete feyz-i beyanını!   Al bayrağınla çık, yürü sağken zafer nüma, Bir gün şehit olunca sen, olsun kefen sana!   Ey makber-i muazzam-ı ecdadı titreten, Düşman sadası, sus, yine yükselme gölgeden! ……………. ……………..   Kabrinde müsterih uyu ey namdar […]

Suda Balık Oynuyor / Neşet Ertaş

Suda balık oynuyorCanım sana kaynıyorDüştüm merhametsizeHiç halimden bilmiyor Leyli leyli köylü kızıSen allar gey ben kırmızıYine doğdu tan yıldızıDoğmaz olsun tan yıldızı Suda balık yan giderAçma yaram kan giderAçma güzel sineniCahilim aklım gider Leyli leyli köylü kızıSen allar gey ben kırmızıYine doğdu tan yıldızıDoğmaz olsun tan yıldızı NEŞET […]

Gece Gündüz Uyku Girmez Gözüme / Kayıkçı Kul Mustafa

Gece gündüz uyku girmez gözüme İntizarım ela gözlü yar deyu Gündüz hayalimde gece düşümde Selamı çok bir efendim var deyu  Ben bilirim yar sevgisi candandır Yarsız bana fena dünya zindandır Benim ulu korkum hemen şundandır Gayrılara gönül vere yar deyu  Ne mümkündür yüzüm yardan döndürem Yeri göğü aşk oduna yandıram Bir sırdaşım yoktur yare gönderem Var cananın […]

Eğer Sorarsan Hâlimden / Kayıkçı Kul Mustafa

Eğer sorarsan halimden Bir cansız ölüyüm şimdi Aldanıp gönlüm alal’dan Divâne, deliyim şimdi  Geceler girer düşüme Başım erişmez yaşıma Buyruk değilim başıma Bir beyin kuluyum şimdi  Benim çektiğim kim çeker Gözlerim kanlı yaş döker Bulanık bulanık akar Dağların seliyim şimdi  Ben yâre n’ettim n’eyledim Aşkın deryasın’ boyladım Yüzümü türap eyledim Geçenin yoluyum şimdi  Kul Mustafa eydür coştum Aşkın deryasına düştüm Çok şükür […]

Kırk Haramilerin Esiri Şiiri / Nazım Hikmet Ran

Geniş dallardan sızan gecenin gölgesiyle,Ormanda uğuldayan yağmurların sesiyle, Bu akşam renklerini kaybedince her çiçek.Bir kahraman esirin kolları kesilecek. Bu bir şanlı erdir ki Rabbi bulmuş kanında.Bir kere düşürmeden yüksek mağrur alnında. Alevden bir sancağın taşımış gölgesini.Memleketler çökermiş yükseltince sesini. Tam altı yüz yirmi yıl bir nur için döğüşmüş,Fakat […]

Zamana Uymasını Bil / Neşet Ertaş

Zaman sana uymaz boşa çalışmaGel gardaş zamana uymasını bilEl aklıynan gezip boşa dolaşmaGel gardaş zamana uymasını bilDost dost dost dost dostBiraz da kendine gelmesini bilDost dost dost dost dostGel gardaş zamana uymasını bilDost dost dost dost dost Her yörüyen il eline gidiyoBilmem okudun mu ilim ne diyoDedesini torunları […]

Aşk Şiirleri

SEVİYORUM SENİ Seviyorum seni ekmeği tuza banıp yer gibigeceleyin ateşler içinde uyanarakağzımı dayayıp musluğa su içer gibi,ağır posta paketini, neyin nesi belirsiz,telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi,seviyorum seni denizi uçakla ilk defa geçer gibi.İstanbul’da yumuşacık kararırken ortalıkiçimde kımıldanan bir şeyler gibi,seviyorum seni “Yaşıyoruz çok şükür!” der gibi. Nazım Hikmet […]

Ateş Böcekleri Şiiri / Rabindranath Tagore

Hayallerim,Canlı ışık lekecikleri,Karanlıkta gözkırpıştıranAteş böcekleridir. O dikkati çekmeyen,Sesleri, yol kıyısı hercailerininMırıldanır bu gelişigüzel çizgilerde. Zihnin uykulu karanlık mağaraları içinde,RüyalarGünün kervanından dökülen parçalarla,Yuvalarını yaparlar. Bahar, geleceğin meyveleri için değilFakat bir anın kaprisi içinÇiçeklerin petallerini saçar. Neş’e kımıltısız yerin zincirinden kurtulmuşSayısız yapraklara doğruKoşar ve dans ederBir gün için havada. Hiçbir […]

Kaçak Ve Anne Şiiri / Yusuf Hayaloğlu

Uçtum ateş üstüneDağlansın diye sızımSorma halim ne olurYoruldum anlamsızım Yağmur doldu içimeAcım sigarasızımUyuyormusun anneBen geldim vefasızım Suç oldu suç üstüneHer şarkım her yazımVuruştum türkülerleKanla beslendi sazım Bir rüzgarın önündeKaçağım kuralsızımDuyuyormusun anneYalnızım çok yalnızım Ah dağılsam dizineUyusam doymaksızımSabah olmasa geceKaçmaktan dermansızım Sür beni gül yüzüneKi sende kalsın sızımAğlıyormusun anneGidiyor […]

Süvari Şiiri / Ahmet Haşim

Şu bakır zirvelerin ardındanBir süvari geliyor kan rengi.Başlıyor şimdi malül akşamdaSon ışıklarla bulutlar cengi. Bir bakır tasta alev şimdi havuzSuya saplandı kızıl mızraklar.Açılıp kıvranarak göklerdeUçuyor parçalanan bayraklar. AHMET HAŞİM BÜTÜN ŞİİRLERİ

İSTİĞRAK ŞİİRİ / MEHMET AKİF ERSOY

Tasavvur et ki muzlim bir şeb-i ecrâm-nâpeydâ:Yatar heybetli âgûşunda dûrâdûr bir feyfâ;Düşen gümrâh için yol bulma yok emvâc-ı zulmetten;Gidilmez… Her adım attıkça bir girdâb olur rehzen;O rîkistâna batmış, çalkanan seyyâh-ı âvâreNasıl müştâk ise bir nûra, bir necm-i rehâkâre;Sana ey lem’a-i ümmîd ben de öyle müştâkım;Görün bir kerre zîrâ […]