Kâtip, arzıhâlim arşa dayandı Can gurbette hasret nârına yandı Herkes sevdiğinden doydu, usandı Neden kaldık böyle bahtı kara biz Vardım ki yurdundan ayağ göçürmüş Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı Uzun müddet haber yoktur sılamdan Her posta geldikçe gönlüm yerinir Haber yok evlad ü ayal, anamdan Can postanelere varır sürünür Karşı dağlar kar dolu Kilitlenmiş yar dolu İçim yasla burkulur Senden ayrı düşeli Durmadan bakıyorum Laleyi sümbülü gülü har almış Zevk u şevk ehlini ah u zar almış Süleyman tahtını sanki mar almış Gama tebdil olmuş ülfetin çağı Kerem et bekletme bad-ı sabayı Azmeylesin o diyara tez elden Zihniya yolundur haftada ayda Sevip ayrılmada ne buldun fayda Azrail göğsünde canın ne heyde Gözlerimin akı karalandı gel Gam diyarında kodu gittiyse cananın garib, Nale-i cangahdan olmaz dil ü can garib. Katip sen yaz saba sen de kerem kıl Götür arzıhalim yare tez elden Naziktir efendim nezahetli bil Gönderelim o dildara tez elden Katip çok uzatma sarfı imlayı Yıkmış çadırların göç etmiş Leyla Vardım ki boş kalmış yar otakları Dağı mesken etmiş biçare Mecnun Akıtmış gözünden kan ırmakları Saba mülkün verir bade Dağıttıkça saba zülfün Yıkar Çin mülkünü ahır Harap eyler hata zülfün Olanı olmasa asker Çekildi şamahan asker Habeş’te kesti çok serler O Mehdi zamanda zülfün Boyun selvi revan ettin Duhanın enduha ettin Acem mülkün yağma ettin Kakülün ser bölük zülfün yüzbaşı Çin mülkünün hükümranı gözlerin Perçemin Hıtayi halin Habeşi Değer taht-ı Süleyman’ı gözlerin Karabağ’ı bir kıl ile bağladı Geçti sensiz güzelim hicr ile eyyamım, gel, Fark olunmaz gam ile sabahtan akşamım gel. Bülbül bir gül için çekerse zarı Halini arzeder yüz yüze bari Ya ben görmemişim o şuh didarı Bıraktı bu garip diyare söyle Melek misin asumandan mı geliş Gittikçe şevketin şanın yücelmiş