Sözler

Beşir Ayvazoğlu Sözleri

  • Mutlu ol çünkü kimse senin üzgün olmanı umursamıyor.
  • Memleketi daha iyi anlamak istiyorsanız, ara sıra aylaklık etmenizi tavsiye ederim.
  • Osmanlı medeniyeti kendisinden önceki medeniyetleri tarihten ve coğrafyadan silmeye değil, içine alarak devam ettirmeye çalışırdı.
  • Her divan şairi bir kelime kuyumcusu ve bir kompozisyon ustasıdır dersek, hiç de mübalağa etmiş olmayız.
  • Şeytan insanın kulağına hep yaşamasını fısıldamakta, geçici şeylere bağlanmasını ve şekillerin baki kalmasını istemektedir.
  • Biz, sahip olduğumuz değerleri bilmiyoruz; çünkü onları yeni bakış açılarından okumayı göze alamıyoruz. Edebiyat tarihleri birbirlerini tekrarlıyor…
  • İstanbul, insanı tarih okunmaya zorlayan şehirdir; etrafınıza bilerek bakarsanız bir zaman tünelinde üst üste zamanları yaşıyormuş gibi tuhaf bir hisse kapılırsınız.
  • Sen inmedin, senin indirdiler o mezbeleye. Sen ölmedin, seni öldürdüler zavallı kadın.
  • Hem gelmeni istedim, hem bekletmeni. Sen mi daha güzelsin, beklemek mi seni..?
  • Ey vuslat! O aşıkları efsûnuna râm et!
  • Aşk birleşme prensibidir. Nefret ise ayrılık.
  • Artık konuşma şair, sen bu çağa yenilmiş girdin, sustu silahların! İişte kalbin tekliyor ikide bir.
  • Gül, ömrünün kısalığı dolayısıyla hayatın geçiciliğini de ifade etmektedir.
  • Mutluluğun tek yolu vardır: Kendisinin üstünde ilahî bir plana inanmak.
  • Cumhuriyet döneminde bilim, kendini adeta dini hayattan kovmakla görevlendirmişti. Ancak, devletin bütün imkanları bu iş için seferber edildiği halde başarılı olunamadı.
  • Kapalıçarşı’nın labirentlerinde modernite tarafından işgal edilmediği zamanlarda mesela on yedinci veya on sekizinci yüzyılda kaybolmak isterdim.
  • Gayri tadı yok dünyanın, fazladan yaşamak zor. Vakit yaklaştı artık, belki geldi geçiyor!
  • Senin haraben bile şimdi hatıramda güzel bir köşk tesiri yapıyor.
  • Osmanlı şehirlerinde, taş, sadece ibadet yerlerinde ve hayrın gözetildiği han, hamam, medrese, kütüphane, imaret gibi kamu yararına yapılan binalarda kullanılmıştır. Mimarinin nazarında ahşap faniliğin, taş ise ebediyetin sembolüydü.
  • Marifet, bilgisizlik hakkındaki bilgidir.
  • Yalnızlık dağlardan koparılmış, gelip içimde karar kılmış gibi kısa, gayesiz, hantal adımlar..
  • Hüzün pürtelaş sığınır kalbimize.

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.