- Akıl hürdür, dilediği gibi düşünür, serbestçe arar ve bulur.
- Çölün en büyük sırrı bir damla su ve bir avuç gölgedir.
- En azılı katili, eli titrek bir hakim mahkum eder ve bir çingene asar.
- Kinsiz ve kedersiz ölüme gitmek güçtür.
- Şunu hissettim ki, dağları, kumları ve ufukları ölü doğan çölde yaşayan şeyler iki kat yaşıyor.
- Türk, harpte kullanılmış, kıymetlendirilmiş, destanlaştırılmış, sulhta ise bırakılmıştır.
- Ömürlerini yeniden yaşamak isteyenler çoktur. Bizim kuşaktan ömürlerini tekrarlamağa cesaret edenler bulunabileceğini pek sanmıyorum.
- Bir ara irkilip durdum. Bir kuyunun içinden gibi, o kadar derin, bir ruhun içinden gibi, o kadar acılı bir inilti dalgası geliyor.
- Vazifeler şahıslarla olmaz, şahıs yoktur, millet vardır!
- Zehir kadar acı da olsa hakikat ilacını içiniz.
- Mavi gözlerine baktıkça, gelecek zamanların rüyalarını görürdük. Acaba eserini tamamlayıncaya kadar yaşayacak mıydı? Bütün kaygımız bundan ibaret.
- İnsan kum üstünde şehit bırakmaya dayanamıyor, çünkü ne mezarı, ne izi kalıyor. Bir denizde insan bu kadar kolay kaybolabilir.
- Sizin küçük mutluluklarınızı kıskanmadan benimseyen kaç dostunuz var?
- Altın kuma atıldığı zaman sesten başka her şey verir.
- Yalnız bozuk dil değil, bir de bozuk ağız meselemiz var. Argo ve küfür bizim çocukluk ve gençliğimizde, aşağı katın ve arka sokağın bir ayıbı idi. Şimdi bir çeşit züppe süsü olmuştur. Bu çeşit züppe; giyinişinde, yürüyüş ve oturuşunda, tıraş ve konuşmasında tabiiden uzaklaşmağı, nedense marifet sanıyor. Kalabalıklarda, çok defa, kulağınızı tıkamaktan kendinizi güç tutarsınız.
- Bir ara irkilip durdum. Bir kuyunun içinden gibi, o kadar derin, bir ruhun içinden gibi, o kadar acılı bir inilti dalgası geliyor.
- Eski nasihattir, hayvan üstünde her an uyanık bulunmalı derler.
- Altın kuma atıldığı zaman sesten başka her şey verir.
- Sizin küçük mutluluklarınızı kıskanmadan benimseyen kaç dostunuz var?
- Kılık değiştirmekle insan batılı olmaz.
- Bulamadığımız zaman hiç yememek, bulduğumuz zaman sonuna kadar yemek zaten adetimizdi.
- Akıl hürdür, dilediği gibi düşünür, serbestçe arar ve bulur.
- Çöl nankör bir şeydir, muharebe kumun bazı yerlerini kanla çamur etmekten başka bir iz bırakmıyor.
- Kaybolmuş yolcular için sapsarı mesafeler üstünde ayak çizgileri bulmaktan daha büyük talih olabilir mi? Çöl ölü bir şeydir, insan, izlerde bu cesedin çarpan kalbini ve uyanan canını görür.
- Bu akşam ki gerçek, ortalık ağarmadan tersine döner. Çöl ve yarı çölde menfaat ve kuvvetten başka hiçbir kuvvet hüküm sürmez.
- Biz, ormanlarımızı, madenlerimizi, mahsullerimizi değil, biz Türk’ümüzü işletmiyoruz.
- Eski nasihattir, hayvan üstünde her an uyanık bulunmalı derler.
- Yalnız övünmek, bu yüzden de övülmek zaafı bizi kendi kendimizi. çevremizi ve çağımızı öğrenmekten mahrum bırakmıştır.
